26 Şub 2018

Genç Werther'in Istırapları

Kütüphaneden aldığım yayınevi bu değildi ,nette o yayınevine ait resim bulamadım.





Goethe tarafından "1774" henüz 25 yaşında iken kaleme alınan iki haftada yazılmış mektup romandır.

Son derece duyarlı ve tutkulu bir genç ressam olan Werther'in, düşsel dostu Wilhelm'e yazdığı mektuplardan oluşan Genç Werther'in Acıları, edebiyatta akılcılığın yerini alan duygusallığın bir başyapıtıdır.

Okurken çok fazla kenara alıntı yaptım ama Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu duygusal açıdan benim içime daha çok işlemişti.İki farklı yazar tabi ki anlatım tarzı ,bakış açısı farklı olacak,ben bu kitap hakkında bilgi sahibi olmadan alıp okudum.İmkansız bir aşk olunca sanki diğer kitapta ki duygulara bürüncem sandım ama öyle olmadı.(benim açımdan)

Kitaptan alıntılar ile yazımı sonlandırıyorum.


İnsanoğlu düşünmeye harcadığı zamanı,günlerini gün etmek için geçirmiş olsaydı,elbette daha az üzülecekti.


Yaşadığı alemi,içine doğru taşıyabilen ve ancak insan olmanın hikmetlerini çözebilmiş kişi bahtiyardır.


Onun beni sevdiğini düşündüğümden beri kendime değer veriyorum.

Az sözle çok şey söyleme sanatıdır şiir.
Ama öncelikle bunu söyleyecek kişinin hakiki güzelliğin ne olduğunu keşfetmesi gerek,sonra da bütün yürekliliği ile yan yana getirdiği kelimeleri ifade edebilme cesaretini gösterebilmelidir.

Wilhelm,aşkın olmadığı bir dünyada kalpler ne işe yarar dostum,söyle bana!
Işıksız bir fener ne iş yapar?

Bildiklerimi bütün insanlar biliyor,ama kalbim,o sadece bana ait.



19 Ara 2017

Vatan Haini-Kitap Yorum



Düşman mı, İnsan mı?



"Gelgelelim bir Rus'u saklamak hıyanetti.Bu demek ki onu derhal ihbar etmezse kendisi artık bir hain olacaktı. İyi de ,adamı ihbar ederse onun katili durumuma düşmeyecek miydi?"


Vatanına hıyanet ederken Anna bir insana ihanet edemedi.Çünkü savaşın anlamsızlığını kavramaya başlamıştı çoktan.Kimse kimseden üstün bir ırk değildi.Küçük kardeşi ise henüz sorgulayacak yaşta olmadığı için hararetli bir şekilde savaşmak ,kaçak olan Rus'u yakalamak istemektedir.



"Sanırım vatan için yaşamak da en az onu için ölmek kadar onurlu ve kesinlikle bir o kadar hoş bir davranıştır!
"Yaşamak" kelimesinin altını üç defa çizmişti Anna.



Gençlerin ve büyüklerin  kolaylıkla okuyacağı,  sade bir anlatımla duygu sömürüsü yapmadan ,ama içimize de dokunan güzel bir kitap.Sonunda mutlu son beklemeyin.


10 Ara 2017

Uçurtma Avcısı -Kitap Yorum





Kütüphane macerasına son gaz devam💫

Hani derler ya kitaplar seçer sahibini diye,kitap teslim etmeye gittiğimde kapıdan girdiğim gibi karşıdaki rafta durmuş bana bakıyordu.Bu sefer kitap almaya niyetim yoktu ama o çok okumak istediğim her yerde çok metnini duyduğum ,alışveriş listeme eklediğim   kitap  tam rafın ortasında durmuş tek başına beni al dercesine bakarken nasıl almazdım ki😊



Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir iş adamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.

Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları...

Kitabın başlarında Emir'in görmezden geldiği olaydan sebep pek de iyi duygular beslemiyoruz ona karşı.Ortalarda biraz sıkıldım yalan değil,Emir'in  vicdanını ,hayatını dinlemekten  bıkmıştım.Hasan'ı merak ediyordum ben, o şimdi ne halde orada,yaşıyor mu?Yoksa Taliban'ın katlettiklerinin arasına girmiş miydi çoktan... 
Derken kitabı son sayfasına kadar gözlerimi şişiren ağlaya ağlaya heba olmuş bir şekilde bitirdim.😢

Sadece anlamlandıramadığım  bir konu vardı düşüncelerimde kalan...ta ki bu yorumu görene kadar...


Yazarın anlatım tarzı çok iyi, etkileyici, bence dört dörtlük. Duygulanmamak elde değildi, cidden, çok hoştu...elbette..ama tabii birşeyleri de düşünmeden edemedim. Vahşilik söz konusu olduğunda Taliban'a verdiği önemi keşke Sovyetler ve ABD için de gösterebilseydi yazar. Müslümanların vahşi, adi, şiddete ve kana düşkün, iğrenç insanlar olduğu şeklindeki Batı algısına çok da güzel bir destek gibi de olmuş Uçurtma Avcısı. Batı değerleriyle yaşayabilen, ana yurduna yeğenini de götürmek için elinden geleni yapan Emir herhalde belki istemeden de olsa kendi öz vatanına Hasan'a yaptığının bir benzerini yapmış oluyor. Müslümanların, talibanların vb o hallere gelmesini sadece müslüman olmalarına bağlamak ama yeni vatanının yaptıklarını son bir iki sayfada geçiştirmek bana pek de samimi gelmiyor açıkçası. Keşke Emir vatanında yaşasa ve yeni vatanının gerçek vatanına neler yaptığını anlatabilse ve ABD'ye öyle dönseydi...Rogojin(100kitap.com)



Okumayan yoktur eminim,çoğu kitap kurdunun çok methettiği kitabı ,kütüphanemiz sayesinde bende okumuş oldum.Ne mutlu içi dolu ,maddi imkansızlıkları ortadan kaldıran böyle binalar  var.🙏



Benden yetmiş beş dolar istedi;böyle bir virane için akıl almaz bir fiyattı,ama üzerinde durmadım.
İnsanları Hawaii'deki yazlık evinin masrafları için kazıklaman başka şeydi,üç çocuğun karnını doyurmak için kazıklaman, başka

11 Kas 2017

Böğürtlen Kışı | Sarah Jio -Kitap Yorum




1933 yılının Mayıs  ayında yağan kar yılın en şaşırtan olayı olabilir  ,fakat otelde çalışan  Vera Ray için evine gittiğinde 3 yaşındaki oğlunun yatağını boş bulmasıydı.

Seksen sene sonra tekrar yaşanan bu doğaüstü olayı Muhabir Claire haber yapacaktır.Araştırmasına devam ederken kaçırılan çocuğun haberi ilgisini çeker ve kayıp Daniel'i bulmaya karar verir.Çünkü evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilmektedir.
Claire olayı çözmeye ,saklı arşivler açığa çıkardıkça, Vera ile olan bağlantısına da yaklaştığının farkında değildir.



Sarah Jio'nun okuduğum ikinci kitabı da ilki gibi beni yine alıp götürdü.
Kendisini tanısam da "Kelebek Adası" adlı kitabını okuyarak  yazıları ile  tanıştım. 

Duygusal,gizemli,sürükleyici sonunda mutlu olsam da Vera'nın yaşadıklarının etkisindeydim kitap biterken bile😢  

Black dizisini izliyorum.Bu kitabı okuyunca aklıma oradaki replik geldi;



Eşini kaybedene dul denir.Anne Babasını kaybedene öksüz denir.
Ama bilir misin ki çocuğunu kaybeden ana babaya ne denir?
Tabiri yok...😢



Kütüphanede hep okumak istediğim kitaplarla karşılaşmak harika birşey✌İsmini çok duyduğum için çoğu kitap kurdu okumuştur diye düşünüyorum eğer varsa okumayan Tavsiye Ederim. 👍 Ben bu kadının dilini hikayelerini sevdim.Okurken duygusallığın dibine vursam da,diğer kitaplarını da okumak istiyorum.:)

8 Kas 2017

Eyfel Kulesi Kadar Kocaman Bir Bulutu Yutan Küçük Kız



"Bu hikaye tamamen gerçek,zira onu baştan sona ben uydurdum."
Boris Vian

"Yürek biraz da büyük bir zarf gibidir."
Tebligat Noktagil

Kütüphaneden kitap okuma macerama kaldığımız yerden devam ediyoruz.😉 Ve uçmaya hazır mıyız?

Kitabı ilk defa Kızkardeşler arasında  nın bloğunda gördüm.Bir İkea Dolabında Mahsur Kalan Hint Fakiri adlı kitabı ile tanıyan tanıyormuş ama  ben onu da bu kitabı da ilk defa duydum.

Kütüphaneye üye olduğumdan beri hep gözüme tanıdık,okumak istediğim kitaplar çarptı.Bu  kitabı da görünce hemen elimdekini bıraktım bunu aldım.Çünkü zamanında ismi ile çok ilgimi çekmişti.

İyi ki de almışım ve okumuşum.

Kızı için uçmayı öğrenen kadının maceralı fantastik türdeki serüvenini okurken ,berber amca gibi  sonunda eee uçtu mu soruları kafalarda yankılanırken.....ve sonunda ağzımızı açık bırakan ve tekrar şaşırtmayı başaran eğlenceli kitabın aslında bir o kadar da duygusal gözlerimizi yaşla dolduran tarafı var lakin bunu çok hissettirmeden acıyı mizahi dilde aktarmış.

Tebligat diyor ki keşke bulutları çeken bir süpürge olsa da Zehra'nın içindeki bulutu da çekip alsam.Sonunda  bunu süpürge ile yapamıyor belki ama o nefret ettiği bulutu çıkarmayı başarıyor.😢



Ne diyorsun;dünyayı değiştirmek mümkündü sanki.
Hem de kimsenin böyle bir niyeti yokken...



"Sonunda ilginç bir yere geldik!"diye bağırdı berber ellerini ovuşturarak."Yirmi üç bölümün sonunda... zaman iyice yavaş akmaya başlamıştı.
"Neden? Öncesinde anlattığım onca şey ilginizi çekmedi mi?"
"Çekti,çekti ama benim en merak ettiğim,bu kadının gerçekten uçup uçmadığı."
"Zehra'ya ne olduğunu bilmek istemiyor musunuz?"
"Küçük kıza mı?
"Bakıyorum da en azından takip etmişsiniz."

Berber gibi bende Tebligatın macerasını okurken Zehrayı unutuvermişim bu konuşma beni bi silkeledi kendime getirdi. 



Kitabı okuyanlar bilir siz hangi SONa inanmayı seçtiniz?



5 Kas 2017

Sol Ayağım | Christy Brown -Kitap Yorum




Sol Ayağım, beyin felci geçiren İrlandalı yazar, ressam ve şair Christy Brown'un 1954'te kaleme aldığı otobiyografisidir.

Okunması gereken kitaplar listesine bu kitabı da ekleyin.Eğer henüz okumadıysanız.Bakış açısını değiştiren türde kitaplardan biri.. Annenin inancına fedakarlığına ne demeli ...
Duygusallık bakımından Algernon'a Çiçekler kitabı daha çok etkilemiştir beni ama bu kitaptan da çıkarılacak ders çok...özellikle en büyük engeli kendimize biz koyarken....Çok fazla söylüyecek sözüm yok okumayanların okumasını tavsiye ederim.2. kitabıda varmış onu da okumak istiyorum.Kütüphane de olsa ne güzel olur.😊 Oraya aboneyim de ,kayıt olduğumdan beri karşıma okumak istediğim kitaplar çıktı hep o yüzden mutluyum.❤ 
He söylemeyi unuttum kitabı kütüphaneden aldım.Gördüğüm zaman bloggerlar sayesinde aklımda kalan güzel yorumlardan sebep hemen aldım.İyiki de alıp okumuşum.